Annelik hüznü ve doğum sonrası depresyonu en yalın ifade ile yeni doğum yapmış annenin kendini yetersiz ve değersiz hissetmesidir. Her ne kadar annelik hüznü ve doğum sonrası depresyon başta karıştırılsa da kısa süre içinde ayırt edilebilir. Doğum sonrası depresyonunda annenin hissettiği yetersizlik gibi negatif duygular iki aydan fazla sürer ve çok daha şiddetlidir hatta bazı durumlarda bebeği de etkileyecek boyuttadır. Annelik hüznü ise doğumdan sonraki iki hafta içinde kendiliğinden geçer. İki durumda da doğum sonrası depresyonu atlatması için annenin yardım alması tavsiye edilir.
Annelik Hüznü Nedir?
Görülme olasılığı çok yüksek olan annelik hüznü, özellikle ilk defa anne olan kadınlarda daha çok görünür. Bu oran kültüre göre değişiklik gösterse de genel olarak her beş anneden dördünde, yani yaklaşık olarak yüzde 80’inde etkilidir. Genellikle yeni annede mod değişiklikleri, ağlama nöbetleri-hissi, kaygı, anksiyete, üzüntü, gerginlik, kafa karışıklığı, yeme, odaklanma ve uyku problemleri olarak kendini gösterir. Doğumdan iki üç gün sonra ortaya çıkar ve iki haftaya kadar devam etmesi beklenir. İkinci hafta sonunda kendiliğinden geçme ihtimali çok yüksek olsa da geçmemesi durumunda mutlaka profesyonel yardım alınmalıdır.
Doğum Sonrası Depresyon Nedir? Annelik hüznünün daha şiddetli ve uzun süreli yaşanması doğum sonrası depresyon olduğunu belirtmiştik. Dünya çapında görülme oranı %13-19 olsa da ülkemizde daha yüksek, görünme oranı %14-37 arasında değişir. Doğum sonrası depresyon bir zayıflık ya da karakteristik bir özellik değildir, doğum sonrası oluşan beklenmedik bir durum, komplikasyondur. Çoğunluğu doğumdan sonraki birkaç hafta içinde (bazen doğum sonrası ilk yıl içinde) ortaya çıksa da, hamilelik döneminde de başlayabilir. Genellikle tek sebep yeni doğum yapmak olsa da duygusal etkenler ve fiziksel değişimin önemli yeri vardır. Duygusal etkenler: Uykusuzluğun sonucu olarak gün içinde ortaya çıkan problemlerle başa çıkmada zorluk yaşama, yeni bir bebeğe bakma becerisi konusunda annenin endişeli hissetmesi, kendini daha az çekici hissetmesi, “anne” kimliğinde bocalama veya hayatın kontrolünü kaybetme hissi gibi negatif yoğun duyguları depresyona katkıda bulunabilir. Fiziksel değişim: Doğum ile östrojen ve progesteron hormonlarındaki ani düşüş doğum sonrası depresyona katkıda bulunabilir. Ayrıca, tiroid bezi tarafından üretilen diğer hormonlarda da keskin bir düşüş olması, yeni annenin kendini yorgun, halsiz ve depresif hissetmesine sebep olabilir. Belirtildiği gibi ilk zamanlarda annelik hüznü ile karıştırılsa da en büyük ayırım semptomların daha şiddetli olması, iki aydan uzun sürmesi ve çoğu durumda annenin bebek bakımı ve annenin günlük işleriyle başa çıkma becerilerini etkilemesidir. Doğum yapan her 10 kadının bir veya ikisinde görülse de yapılan araştırmalar, Doğum Sonrası Depresyon tanısı konulan her 10 kadından sekizinin tedavi olmadığını gösteriyor.
Doğum Sonrası Depresyonu Belirtileri ve Semptomları
Depresif ruh hali veya şiddetli duygu değişimleri
Aşırı ağlama
Bebek ile bağ kurmada zorluk
Aile ve arkadaşlardan uzaklaşma
İştahsızlık veya aşırı yemek isteği
Uykusuzluk veya aşırı uyuma
Aşırı yorgunluk veya aşırı enerji kaybı
Eskiden zevk alınan etkinliklere karşı ilgi ve zevk almanın azalması
Yoğun sinirlilik ve öfkelenmekte
İyi bir anne olmama korkusu/inancı
Umutsuzluk
Değersizlik
Utanç
Suçluluk veya yetersizlik duygularının, odaklanma veya karar verme yeteneğinin azalması, zihin bulanıklığı
Huzursuzluk
Şiddetli anksiyete ve panik ataklar
Kendine veya bebeğe zarar verme düşünceleri
Tekrarlayan ölüm veya intihar düşünceleri
Kimler Risk Grubundadır?
Her ne kadar yeni doğum yapmış anneler risk grubunun önemli parçası olsa da herhangi bir anne herhangi bir bebeğinin doğumunu ile doğum sonrası depresyon geliştirebilir. Aşağıda belirtilen diğer durumlar, risk faktörünü artıran önemli faktörlerdir:
Hamilelik sırasında veya diğer zamanlarda depresyon geçmişiniz varsa
Bipolar bozukluğunuz varsa
Daha önceki hamilelik sonrasında doğum sonrası depresyon geçirdiyseniz
Ailenizde depresyon veya diğer duygudurum bozuklukları olan varsa
Hamilelik sürecinde komplikasyonlar, hastalık veya iş kaybı gibi stresli olaylar yaşadıysanız
Bebeğin sağlık sorunları veya diğer özel ihtiyaçları varsa
İkiz, üçüz veya diğer çoklu doğumlarınız varsa
Emzirmekte güçlük çekiyorsanız
Eşinizle veya başka biriyle ilişkinizde sorunlar yaşıyorsanız
Zayıf bir destek sisteminiz varsa
Maddi sorunlarınız varsa
Planlanmamış veya istenmeyen hamilelik yaşadıysanız
Komplikasyonlar ve Tedavi Yöntemleri bir sonraki yazıda...
留言